Troya şehri milattan önce 3000 yılına dayanan çok derin bir tarihe sahip olup dönemin en gelişmiş medeniyetlerinden birisidir. Homeros'un İlyada Destanı'nda belirttiği üzere Troya tarih boyunca doğu ile batı arasındaki mücadelenin simgesi olmuştur. Pers İmparatoru Xerxes'tan Makedon Kralı Büyük İskender'e, Fatih Sultan Mehmet'ten Mustafa Kemal Atatürk'e kadar dünyanın kaderini değiştiren birçok lidere Troya ve İlyada ilham kaynağı olmuştur. Troya 9 adet üst üste şehrin kurulduğu büyük bir medeniyettir. Troya Antik Kenti 1998 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmiştir.
2020 Yılı Avrupa Yılın Müzesi Özel Ödülü'nün sahibi, Dünyanın en iyi çağdaş arkeoloji müzelerinden birisi olan Troya Müzesi ülkemizdeki sıra dışı çok önemli bir müzedir.
Müzenin içerisinde Troya Milli Parkı antik dönem ile ilgili çok sayıda eser bulunmaktadır. Çocuklara özel ve interaktif uygulamaları ile de dikkat çekmektedir. Müze ziyareti rampadan inerken başlamaktadır. Rampanın duvarlarında bulunan nişlerde Troya'nın farklı katmanları; mezar taşları, büyük boy heykeller, sahne canlandırmaları ve büyük boy fotoğraflarla anlatılmaktadır. Müzenin giriş alanı olan, Troas ve çevresini konu alan sirkülasyon bandında ise devam eden sergi katları öncesinde ziyaretçiye bir oryantasyon sağlamak amacıyla arkeoloji bilimi; arkeolojik ve arkeometrik tarihleme yöntemleri, "neolitik, kalkolitik, tunç çağı, demir çağı, höyük, restorasyon, konservasyon" gibi terimler şemalar, çizimler, metinler ve interaktif yöntemlerle aktarılmaktadır. Müzede ayrıca görsel grafik tasarımlarla birlikte diorama (anın veya hikâyenin ışık oyunlarının da yardımıyla üç boyutlu olarak modellenmesi) dokunmatik ekran ve animasyonlarla sergi ile anlatımları yapılmaktadır.
5000 yıllık tarihe sahip ve döneminin en gelişmiş medeniyetlerinden birisi olan Troya antik şehrini görebilirsiniz.
Troya, dünyadaki en ünlü antik kentlerden birisidir. Troya'da görülen 9 katman, kesintisiz olarak 3000 yıldan fazla bir zamanı göstermekte ve Anadolu, Ege ve Balkanların buluştuğu bu benzersiz coğrafyada yerleşmiş olan uygarlıkları izlememizi sağlamaktadır. Troya'daki en erken yerleşim katı M.Ö. 3000-2500 ile erken Tunç Çağı'na tarihlenmektedir, daha sonra sürekli yerleşim gören Troya katmanları M.Ö. 85 – M.S. 8. yüzyıla tarihlenen Roma Dönemi ile sona ermektedir. Troya, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle burada hüküm süren uygarlıkların diğer bölgelerle ticari ve kültürel bağlantıları açısından daima çok önemli bir rol üstlenmiştir. Troya ayrıca gösterdiği kesintisiz katmanlaşma ile Avrupa ve Ege'deki diğer arkeolojik alanlar için referans görevi görmektedir. İlk olarak 1871'de Heinrich Schliemann, daha sonra W. Dörpfeld, C.W Blegen tarafından kazılmış olan bu görkemli arkeolojik şehirde kazılar halen sürdürülmektedir.
Troya ören yerinde 5000 yıllık Troya tarihinden günümüze ayakta kalan antik şehrin duvarlarını, senato evinden kalanları, eski yerleşim alanlarını, sunak taşlarını ve anfitiyatroyu gezebilir, Troya atının replikasını görebilir ve Troya şehri hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
2018'de Troya Yılı çerçevesinde OPET'in katkılarıyla restore edilen Troya Arkeo-Köyü olan Tevfikiye köyü Troya yaşamına dair izler taşımaktadır.
Tevfikiye Arkeo-Köyü ile Troya Müzesi arasındaki ana cadde, orada yer alan binalar ve dış alanlar OPET tarafından rehabilite edilmiştir. Köy Meydanı da Troya kahramanlarının yer aldığı bir meydandır. Köy meydanında ayrıca Troya zamanında kullanılmış olan bir yaşam alanının birebir örneği yer almaktadır. Köy meydanı etrafındaki cafelerde antik dönemlerden günümüze gelen Globus tatlısının yeniden yorumlanmış hali olan Troya tatlısı tadımı yapılabilmektedir. Burada çok sayıda hediyelik eşya dükkanı ve yeme içme noktası yer almaktadır.
Troya Arkeo-Köyü Tevfikiye'de yürürken ve troya tatlısını yerken zamanda yolculuğa çıkacaksınız.
OPET'in katkılarıyla Etno-Köye dönüştürülen Çıplak Köyü Troya Müzesine 500 metre mesafededir. Köy Osmanlı Kültürünü yansıtmaktadır.
Anadolu'nun farklı tarihsel ve kültürel katmanlarını yansıtan Çıplak Köyü'nde OPET'in katkılarıyla yürütülmüş olan çalışmaların ana eksenini; insan yapımı kültürel öğeleri ele alan bir bilim dalı olan etnografya kelimesinden türetilen "Etno-köy" kavramı oluşturmuştur. Çıplak Köyü Osmanlı dönemine dayanan ve Osmanlı kültürünü yansıtan önemli bir köydür. Köyün içinde Troya kazılarını yaptığı sırada Troya hazinelerini çalan Heinrich Schliemann'ın evi de bulunmaktadır. Aynı zamanda bu bölgede bazı evler rehabilite edilerek Kurtuluş Savaşındaki rollerini anlatan müze evlere dönüştürülmüştür. Binaların dışlarında çok sayıda sanat çalışması köy içinde keyifli bir ziyareti sağlamaktadır.
Osmanlıdan Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet dönemine uzanan kültürel bir miras niteliğinde olan köyü gezerken zamanda yolculuğa çıkacaksınız.
Troya Milli Parkı İçerisinde yer alan 12 turistik cazibe noktasından birisidir.
Troya Milli Parkı 12 tane turistik cazibe noktasının olduğu çok sayıda antik yerleşimin olduğu bir alandır. Yeniköy'de bunlardan bir tanesidir. Çok güzel bir plaja sahip olan Yeniköy aynı zamanda Troya dönemi kahramanlarından Akhilleus'un tümülüsünün olduğu yerdir. Yeniköy plajının olduğu yerde güzel bir mesire alanı, piknik yapılacak alan ve denize girilebilecek çok güzel bir plaj yer almaktadır.
Yeniköy'de plajda denize girebilir, mesire alanında dinlenebilir ve Akhilleus'un tümülüsünü görebilirsiniz. Çocuklu aileler için çocuk oyun parkı da bulunmaktadır.